MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik.HÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyet1-Sanığın, her iki katılana yönelik "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık tarafından her iki katılana da aynı anda birden fazla sahte çek verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında lehe olduğu kabul edilen 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin uygulanması koşulları bulunmakta ise de, anılan Yasa maddesinden farklı düzenleme içeren 5237 sayılı TCY'nın 43. maddesinin uygulanma şartları bulunmadığının anlaşılması nedeniyle; netice ceza miktarı yönünden lehe sonuç doğuracak olan 5237 sayılı TCK.nun hükümlerine uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçların sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın; eksik inceleme ve araştırma yapıldığına, suç kastının bulunmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle belirtilen hükümlerin istem gibi ONANMASINA,2-Sanığın, her iki katılana yönelik 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarının yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihlerinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihlerinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.