MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve iftiraHÜKÜM : TCK.nun 204/1. maddesi gereğince sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, İftira suçundan dolayı TCK.nun 268, 267/1. maddeleri gereğince sanığın 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasınaGerekçeli kararda yanlış gösterilen suç tarihinin 24.03.2006 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.I- Sanık müdafiinin "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sanık savunması, müşteki beyanı ve tüm dosya kapsamına göre toplanan delilleri karar tarihinde yürürlükte olan 5271 sayılı CMK'nun 217. maddesine uygun olarak duruşmada edindiği kanaate göre değerlendirip, sübutu kabul eden mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki sanığın eyleminin faydasız sahtecilik niteliğinde olması nedeniyle suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanık hakkında toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, ertelemeye ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeme gerekçesi gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II-Sanık müdafiinin "iftira" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise:Sanığın asker kaçağı olması nedeniyle abisi müşteki ...'dan habersiz olarak alıp yanında taşıdığı gerçek nüfus cüzdanını ibraz ederek, ....Trafik Şube Müdürlüğüne başvuruda bulunup ... adına düzenlediği trafik tescil müracaat formu ile gerçekte kendisine ait olan aracı trafiğe ... plakalı olarak kaydını yaptırmak şeklindeki somut olayda; sanığın işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle, 5237 sayılı TCK'nun 268.maddesinde düzenlenen iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı, eyleminin kül halinde "resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturacağı gözetilmeden, ayrıca "iftira" suçundan da hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.