Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6908 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23334 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Katılanlar... ve ...'a karşı dolandırıcılık: beraat, Şikayetçi ...'e karşı dolandırıcılık: beraat, Resmi evrakta sahtecilik: 5237 sayılı TCK.nun 204/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılması, 53/1. maddesinin uygulanması Mahkemenin “..fakat çekler üzerindeki tahrifatla ilgili olarak bu tahrifatların ilk bakışta anlaşıldığı ve çıplak gözle görüldüğü, iğfal kabiliyetlerinin bulunmadığı ancak senetle ilgili olarak yapılan değerlendirmede senedin üzerinde herhangi bir tahrifatın bulunmadığı zaten sahte düzenlendiğinin iddia edildiği, senetteki yazı ve imzaların sanığın iddia ettiği gibi ... veya...' ye ait olmadığı, sanık tarafından mağdur ...'e verildiğine göre sorumlu olanın sanık olduğu ve senedin sanık tarafından düzenlendiğinin kabülü gerektiği..”şeklindeki çeklerde iğfal kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle sahteliği iddia olunan bononun hükme esas alınması gerektiğine işikin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede yer alan bu yöndeki düşünceye iştirak olunmamıştır.Mahkumiyet hükmüne, sahteliği iddia ve kabul olunan sadece bononun esas alındığı belirlenerek yapılan incelemede;1-Katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Ayrıntıları CGK’nun 01.06.1999-6/111-143 sayılı kararında açıklandığı üzere, dolaylı zararlar nedeniyle kamu davasına katılmak olanaksız olduğundan, sanığa yüklenen bono da sahtecilik suçundan doğrudan doğruya zarar görmeyen, katılan ...'nin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan müdahillik kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden, ayrıca 11.04.2007 tarihli ek iddianame ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldıktan sonra şikayetçi... ve vekilinin Asliye Ceza ve Ağır Ceza mahkemelerinde katıldıkları celselerde sanıktan şikayetçi olduklarını beyan etmelerine rağmen katılma talebinde bulunmamaları ve şikayetçi...'nin dolandırıcılık suçundan da doğrudan doğruya zarar görmemesi nedeniyle katılan/şikayetçi... adına vekilinin vaki isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Sanığın, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; değişen suç vasfına göre suça konu bonodaki zorunlu unsurlardan olan düzenleme yerinin bulunmaması sebebiyle yüklenen “özel evrakta sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehin olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.