Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6900 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22186 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 43, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası 5237 sayılı TCK'nun 157/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca erteli 10 ay hapis ve 330 YTL adli para cezası (Her iki sanık için)1- "Dolandırıcılık" suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ... müdafii ile sanık ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,2- "Resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;1-Sanık ... dosyaya sunduğu 21.06.2006 ve 31.05.2007 tarihli yazılı savunmalarında bonoların tanığa farklı tarihlerde verildiğini ve verilme anında tanzim tarihleri ile bir kısım yazıların bulunmadığını sonradan doldurulduğunu savunması, tanık... 24.05.2006 tarihli duruşmada sanık ...'in imzasını alırken, sanığın şirket yetkilisi olmadığını bildiğini bu nedenle imzasını şirket kaşesinin sağ alt kısmına aldığını, sanık ...'nin imzasını almak için kaşelerin altını boş bıraktığını ancak sanık ...'nin şirketi temsilen imza atmaya yetkili olup olmadığını bilmediğini açıklaması karşısında; sanık ...'in kastının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından suça konu bonolar üzerindeki tanzim tarihi ile diğer yazı ve rakamların hangisi ya da hangilerinin sanık dışında başka biri tarafından yazılıp yazılmadığı, sonradan eklenip eklenmdiği araştırılıp, savunma doğrultusunda ....'ın yeniden tanık sıfatıyla beyanının alınarak bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırıldıktan ve ....'ın açıklaması karşısında sanık ...'in mahkumiyetine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğunun da karar yerinde tartışıldıktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,2- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,3-Emanetin 2004-2541 sırasında kayıtlı suça konu bonoların akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,5-Uygulamaya göre de;Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl hapis cezasından TCK'nun 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapılırken “2 yıl 6 ay hapis” cezası yerine, hesap hatası sonucu “2 yıl 8 ay” hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,Yasaya aykırı, sanık ... müdafi ile sanık ...'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.