MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme ve kredi kartının kötüye kullanılmasıHÜKÜM : MahkumiyetI) Sanığın, “konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme ve kredi kartının kötüye kullanılması” suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Şikayetçilerin, evlerinde meydana gelen hırsızlık olayını fark eder etmez, daha önceden de evlerinden hırsızlık yapmış olması nedeniyle sanıktan şüphelendiklerini belirtmeleri üzerine, araştırmaya çıkan kolluk görevlilerince sanığın yakalanarak konuyla ilgili bilgisi olup olmadığı sorulduğunda, şikayetçilerin evinden çaldığı diğer tüm eşyaları kendiliğinden görevlilere teslim etmesine rağmen, suça konu kredi kartı ile bu kart kullanılarak çekilen 100 TL. para ve ATM çıktısının kolluk görevlilerince sanığın üzerinde yapılan kontrol sırasında çorabına gizlenmiş vaziyette ele geçirildiğinin 30.10.2007 günlü yakalama tutanağından anlaşılması karşısında, rızaen teslim bulunmaması nedeniyle sanık hakkında TCK.nun 245/5. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 168/2. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar veren mahkemenin uygulamasında isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bu hususa ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı görülmekle hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinde verilen yetkiye ''dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan; hüküm fıkralarında 53. maddenin tatbikine ilişkin kısımların çıkartılarak yerlerine "sanığın, TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına," denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II) Sanığın, “hırsızlık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hırsızlık suçuna konu şikayetçi ...'a ait cep telefonunun sim kartının sanık tarafından kırılarak kullanılamaz hale getirildiği, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında söz konusu sim kartın aynen iade veya bedelinin tazmin edilmesi suretiyle şikayetçinin suçtan kaynaklanan zararının tam olarak giderilmediği, suça konu kredi kartının ise sanık tarafından rıza ile teslim edilmeyip kolluk görevlilerince sanığın üzerinde yapılan kontrol neticesinde ele geçirildiği, diğer eşyaların ise kolluk görevlilerince yakalandığı sırada sanık tarafından etkin pişmanlık gösterilerek sahibine teslim edilmek üzere rızaen görevlilere teslim edildiğinin 30.10.2007 günlü yakalama tutanağı kapsamından anlaşılması karşısında, yüklenen hırsızlık suçuyla ilgili olarak “kısmi iade nedeniyle” sanık hakkında TCK'nun 168/4. maddesinin uygulanmasına muvafakati bulunup bulunmadığı şikayetçi ...'dan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, hırsızlık konusu eşyaların sanık tarafından teslim edilmediği, kolluk görevlilerince ele geçirildiğinden bahisle sanık hakkında TCK'nun 168. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi; Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.