Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6834 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25760 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat1) Katılan vekilinin, “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 20.04.2003 suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,2) Katılan vekilinin, “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;Sanık ..., aşamalardaki savunmasında katılanı tanıdığını ancak onunla hiçbir alışverişinin olmadığını, suça konu çeki ciro etmediği gibi katılana da vermediğini iddia etmiş ve alınan bilirkişi raporunda çekteki 1. ciro imzasının sanığın eli ürünü olmadığı belirtilmiş ise de, katılanın aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, satmış olduğu 28 adet canlı hayvan karşılığında sanığın daha önceden kendisi tarafından ciro edilmiş görünen ve çek keşidecisi ...'den aldığını belirttiği çeki verdiğini, çeki tahsil için icraya koyduğunda sanığın ciro imzasına itirazı üzerine bu imzanın sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesiyle takibin iptaline karar verildiğini, çekte sanık adına yapılmış görünen 1. ciroya ait yazı ve imza başkasına attırılarak ileride bu çekle ilgili kendisine müracaat edilmesini önlemek amacıyla sanık tarafından kendisine verildiğini iddia etmesi, suça konu çekin keşidecisi olan ...'in kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde sözkonusu çeki kendisinin hatır çeki olarak tanzim ettikten sonra.... isimli ortağına verdiğini, bu şahsın da çeki sanığa verdiğini, tanık ...'in de sanığın katılandan satın aldığı hayvanlar karşılığında 27.500 TL'lik çek vereceğini söylediğini ancak çekin katılana verildiğini görmediğini, tanık ....'ın ise katılanın sattığı hayvanlar karşılığında aldığı bir çekle ilgili sahtelik olayının ortaya çıktığını katılanın yaptığı telefon görüşmesinden ve beyanlarından duyduğunu bildirerek katılanın iddialarını doğruladıkları gözönüne alındığında, sanığın kendi ismine sahte ciro işlemi taşıyan suça konu çeki bu özelliğini bilerek satın aldığı hayvanlar karşılığında katılana verdiği, yüklenen suçun tüm unsurlarıyla oluştuğu ve sübuta erdiği cihetle mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, dosya kapsamına uymayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine hükmolunması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.