MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan: 5237 sayılı TCK' nun 342/1. maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasıSanığın dolandırıcılık suçundan: 5237 sayılı TCK'nun 157/1. maddesi uyarınca 2 yıl 3 ay hapis cezası, hak yoksunluğu1- Sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine bulunan 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 2- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca lehe olan hükmün tespiti esnasında, sanığın mahkumiyetine karar verilen 765 sayılı TCK.nun 342/1. maddesinde öngörülen ceza 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis cezası olup, 5237 sayılı TCK' nun 204/1. maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası şeklinde sanık lehine düzenleme yapıldığı, 765 sayılı TCK' nun 29. maddesinde yer alan ölçütlerin 5237 sayılı TCK. nun 61. maddesinde bu suçla ilgili olarak değişmediği, mahkemece 765 sayılı Yasa uygulanırken 2 yıldan 8 yıla kadar olan ceza içinden 3 yılın tercih edildiği, 5237 sayılı Yasa ile üst sınırın aşağı çekilmesi nedeniyle yasa koyucunun lehe yaptığı düzenleme de gözetilerek temel cezanın tayinindeki ölçütlerin değişmemesi nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddesi gereğince bu cezadan daha az bir cezanın esas alınması gerektiği nazara alınarak suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesiyle 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddeleri uygulanarak bulunacak sonuçların karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerektiği gözetilmeden, uygulamalı karşılaştırma yapılmadan 765 sayılı Yasanın sanık lehine olduğu kabul edilip yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Suça konu senedin kefil kısmındaki ... isim ve imzasının geçerli olmadığı şerhi verilerek katılana iadesi yerine, karar kesinleştiğinde katılana iadesine şeklinde hükmedilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.