Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6179 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26631 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanık ...'in temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın yokluğunda verilip 11.10.2010 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü yasal süresi geçtikten sonra 13.12.2011 tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Sanık ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Gerekçeli kararda, sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 342/2 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun 204/1-3. maddelerine uygun bulunan “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik” suçu nedeniyle her iki yasanın ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve denetime olanak verecek şekilde uygulamalı karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulmuş ise de; her iki Yasanın bir bütün olarak uygulanması durumunda sonuç ceza miktarı itibariyle 5237 sayılı TCK.nun lehe olması nedeniyle sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış adli emanetin 2005/825 sırasında kayıtlı belge hakkında mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 3-Sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Sanığın "Ben söz konusu aracı ...'den satın aldım. Bir süre kullandım, ancak hacizli olması sebebiyle aracın devri gerçekleştirilemediğinden iade ettim. ...'ı tanımam. ...'u tanımam" şeklindeki savunması, sanıklar ... ve ...'ın birbirlerini tanımaması, sanık ...'in aracın hacizli olması sebebiyle devrini gerçekleştiremediği yönündeki sanık ...'ü doğrular beyanı, sanık ...'ın "....'in kendisine ....'tan satın aldığı araç ile fabrikalardan sahte bilgilerle mal alacağını, bu malları piyasaya sürerek dolandırıcılık yapacağını, satış için ... ve suça konu aracın kayıt .... şirketini aradan çıkarmak istediğini söylediği ve kendisinin de ....'e bir fotoğraf verdiği" yönündeki açıklamaları, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde “...'in araçtaki haciz sorununu çözemediğini, kendisine vekalet verilmesi halinde sorun çözülene kadar aracı çalıştıracağını söylediği” yönündeki beyanı, suça konu araçla... sahte kimliğini kullanan sanık ...'ın sahte vekaletnamenin düzenlenmesinden sonraki bir zaman dilimi içerisinde olan 10.12.2002 günü dolandırıcılık iddiası ile yakalanması ve içeriği itibariyle sahte olan vekaletnamedeki vekil eden sıfatıyla imzası bulunan sanık ...'e ait imzanın bu sanığa ait olduğu saptanmış ise de; vekil eden olarak gözüken ve sahte .... sürücü belgesini kullanan ... olmadan vekaletnamenin çıkarılma olanağının bulunması hususları bir bütün olarak dikkate alındığında; sanığın savunmasının hayatın olağan akışına uygun olup, diğer sanıkların sahtecilik eylemine bilerek katıldığına ilişkin her türlü kuşkudan uzak kanıtların neler olduğu kararda açıklanıp gösterilmeden, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.