Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6173 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20468 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyetI- Sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesine uygun olarak somut karşılaştırma yapılmaması isabetsizliği, 765 sayılı TCK'nun 342/1 ve 59. maddelerine göre alt sınırdan tayin olunan sonuç ceza, 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 62 ve 53. maddelerinde fazladan güvenlik tedbirlerinin de uygulanması nedeniyle açıkça lehe olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:Sanığın adli sicil kaydında yer alan 3167 sayılı Kanunun 13/1. maddesinde düzenlenen "Çek defterini geri vermeme" fiilinden mahkumiyetine ilişkin eyleminin 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanunu ile 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılarak çek defterini geri vermeme fiilinin suç olmaktan çıkarıldığı, diğer hükümlülüklerinin ise suç tarihinden sonra olduğundan 5271 sayılı CMK. nun 231/5. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediği cihetle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.