Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6117 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22141 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgedel sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetI-) Sanığın, “resmi belgede sahtecilik” suçuna yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;Birkaç gün ara ile iki ayrı parti halinde aldığı mallara karşılık suça konu çekleri ayrı ayrı zamanlarda verdiği anlaşılan sanık hakkında koşulları oluştuğu halde zincirleme suç hükmünün uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;Katılan ... vekili olan Av....'ın, diğer katılan ... yönünden vekilliğine karar verilmediği ve bu katılan yönünden vekil sıfatıyla davayı takip etmediği halde, katılan ... lehine de vekalet ücretine hükmolunması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasının D.bendindeki “katılanlar” ibaresi karardan çıkartılarak yerine, “katılan ...” ibaresinin eklenmesi suretiyle eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen mahkumiyet hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-) Sanığın, “dolandırıcılık” suçundan verilen hükme yönelik temyizine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımlarının, suçun en son işlendiği 20.02.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8 maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.