MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : 1- Sanıkların, 5237 sayılı Yasanın 204/1, 62/1 ve 53.maddelerine göre 1'er yıl 8'er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına2- Sanıkların 5237 sayılı Yasanın 157/1, 62/1, 52/2 ve 53. maddelerine göre 10 ay hapis ve 80,00'er TL adli para cezası ile cezalandırılmasına Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. I- Sanıkların "dolandırıcılık" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; "Dolandırıcılık" suçunun oluşabilmesi için; failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerekmekte olup, sanıkların sahte plaka takılı olarak kullandıkları kamyon ile teslim aldıkları hurdayı İzmit'e götürme iradelerinin baştan beri mevcut olmadığı, şikayetçileri yönelik hileli davranışla suça konu hurdaları mal edinmeleri şeklindeki eylemi dolandırıcılık olarak vasıflandıran mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II- Sanıkların "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itzirazlarının incelenmesine gelince; Sahtecilik suçunun unsuru olan aldatma yeteneğinin varlığının kabulü için öncelikle yapılan sahteciliğin ilk bakışta dikkati çekmeyecek şekilde olması ve nesnel olarak kişileri aldatacak nitelikte bulunması gereklidir. Bunu belirlerken de belgenin türü, hukuken bulunması gereken zorunlu şekil şartları, belgenin durumu ve kullanıldığı yer her somut olaya göre ayrı ayrı dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda; plakada sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı değerlendirilirken diğer sahtecilik suçlarından farklı olarak suça konu plakaların iyi niyetli kişilere karşı kullanıldığında takılı bulunduğu aracın belli mesafeden ışık ve hız durumu da dikkate alınarak ilk bakışta dikkati çekip çekmediğinin belirlenmesi gerekir. Somut olay ve oluşa uygun kabule göre; sanıkların sahte plakayı takarak kullandığı, 15.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda suça konu sahte plakada soğuk mühür izinin bulunmadığı belirtilmiştir. Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle suça konu plaka celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra yukarıdaki kriterlere göre aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı tartışılıp sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.