MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetSanıklar ... ve ... müdafilerinin temyizleri üzerine Dairemizin 22.05.2012 tarih, 2011/4104-2012/9588 sayılı hükmü ile karar verildiği anlaşıldığından sanık ... müdafiinin temyizine hasren yapılan incelemede;Yokluğunda verilen hükmün, sanığın sorgusunda beyan ettiği adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca 28.04.2008 tarihinde yapılan tebliğ işleminin daha önce adli mercilerce bu adrese usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olması ve bu adresin işlem tarihi itibari ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35/son maddesi kapsamında sayılan adreslerden bulunmaması karşısında geçersiz olduğu cihetle; müdafiinin öğrenme üzerine vaki temyiz isteminin süresinde kabulü ile gereği görüşüldü:Bozmaya uyularak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehine olan 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesindeki cezasının miktarı itibariyle tabi olduğu aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 07.10.1997 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.