MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan, lehe olduğu değerlendirilen 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 204/3, 62, 53, 63. maddeleri gereğince sanığın 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, 2- Dolandırıcılık suçundan; lehe olduğu değerlendirilen 5237 sayılı TCK'nun 158/1-d, 62, 52, 53, 63. maddeleri gereğince sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, I- Sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelen sanık müdafiinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde,5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 11.01.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Tapu dairelerinde düzenlenen resmi senetlerin suç tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nun 295. maddesinde sözü edilen sahteliği ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden sayılamayacağı cihetle sanığın eyleminin 765 sayılı TCK’nun 342/1 ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddelerindeki suçu oluşturduğu ve her iki yasa maddelerinin karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden karşılaştırmanın uygulanma yeri bulunmayan 765 sayılı TCK’nun 342/1. (5237 sayılı TCK.nun 204/1.) maddesi ile yapılması suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayini, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 28.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.