Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 597 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18937 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : 1- 213 sayılı VUK'nun 359/a-2, 5237 sayılı TCK'nun 62, 52. maddeleri gereğince 3.000,00 TL adli para cezası 2- 213 sayılı VUK'nun 359/a-1, 5237 sayılı TCK'nun 62, 52. maddeleri gereğince 6.000,00 TL adli para cezası 3- 213 sayılı VUK'nun 359/a-1, 5237 sayılı TCK'nun 62, 52. maddeleri gereğince 6.000,00 TL adli para cezası I- Sanıklar hakkında ''2002-2003 takvim yılı defterlerine kaydedilmesi gereken hesap ve işlemleri başka ortamlara kaydetme'' suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik katılan vekili ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekili ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Sanıklar hakkında ''defter ve belgeleri gizlemek'' suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Kararın gerekçe bölümünde CMK'nun 231. maddesinin uygulanmayacağının tartışılması nedeniyle tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.1- Sanıkların müdür oldukları şirkete ait defter ve belgeleri yasal süre içinde ibraz etmediklerinin iddia olunması, sanıkların suçlamaları kabul etmemesi, ... Başkanlığı Vergi Denetmenleri Bürosunun 13/12/2007 gün ve .... sayılı raporunda sanıkların şirketin müdürü oldukları ve Şadıman Karbaş'ın 18.08.2003 tarihinden itibaren sanık ...'in yerine şirket ortağı olduğunun belirtilmesi, bilirkişi raporunda sanıklardan istenen alış ve gider belgelerinin varlıkları noter tasdiki ve sair suretle kanıtlanmadığından suçun oluşmadığının tespit edilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için öncelikle sanık ...'in şirketteki müdürlük görevinin suç tarihinde devam edip etmediğinin ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan araştırılıp ibraz edilmeyen belgelerin varlıklarının noter tasdiki veya sair suretle kanatlanıp kanıtlanmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,2- Kabule göre de; 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesinde yapılan değişiklikten önceki haliyle 213 sayılı VUK'nun hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın tespiti gerektiği, Vergi Usul Kanununun 359/a-2. maddesinde yapılan değişiklikten önceki hali lehe kabul edildiği takdirde hükmolunan hapis cezasının paraya çevrilmesinde hapis cezasının her bir günü için sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısının esas alınması gerektiği gözetilmeden, temel cezanın 5728 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki haliyle 6 ay hapis cezası olarak belirlenip, paraya çevirmede TCK’nun 50. maddesinin esas alınması suretiyle karma uygulama yapılması,Yasaya aykırı, katılan vekili ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.