Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 594 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11373 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : Mahkumiyet1- Sanığın 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında, vergi suçu ve tekniği raporlarında sanığın, 15.04.2003-17.06.2003 ile 31.03.2006-11.05.2006 tarihleri arasında şirket ortağı ve yetkilisi olduğunun belirtilmesi, sanığın duruşmada, şirkete sekreter olarak çalışmak amacıyla başvurduğunu, şirketin kuruluş aşamasında yardımcı olmasını istemeleri üzerine müracaatta bulunduğunu, ... isimli kişinin şirket işleriyle ilgilendiğini savunması, sahte faturaları kullandıkları iddia edilen bazı şirket yetkililerinin alınan beyanlarında sanığı tanımadıklarını belirtmeleri ve suça konu faturaların dosya arasında olmaması karşısında; öncelikle sahte fatura düzenleme suçunun oluşabilmesi için düzenlenen belgelerin 213 sayılı VUK'nun 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle; sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin vergi dairesinden sorularak fatura aslı ya da onaylı suretinin de dosya arasına konulması, sanık tarafından ilgili yıllarda şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediğinin ve ... isminde birinin bulunup bulunmadığının araştırılması, sanığın imzaları alınarak şirketin vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asıllarındaki yazı ve imza örnekleri ile karşılaştırılması için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,2- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.