Dolandırıcılık suçundan sanık B.. Ü..in yapılan yargılaması sonunda: 5237 Sayılı Kanunun 157, 58/6, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyetine dair D.. 7. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 10.10.2007 gün ve 2007/431 Esas, 2007/454 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının onama isteyen 11.04.2008 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle, incelenerek gereği görüşüldü: Sanığın D.. devlet hastenesi'nde yoğun bakım ünitesinde yatan eşini beklemekte olan şikayetçi A.. A..'ün yanına gelerek kendisinin doktor olduğunu, hastası ile ilgilendiğini, iyiye gittiğini söyleyip, tedavisi için gerekli olduğundan bahisle 70 YTL para ile kimliğini aldığı ve birlikte hastane yoğun bakım ünitesine gidip, adı geçen şikayetçiye "sen burada otur" diyerek tekrar gelmek üzere yanından ayrılmasına rağmen geriye dönmediğinin iddia olunması karşısında; eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 158/1-b maddesinde öngörülen "kişinin içinde bulunduğu tehlikeli ve zor şartlardan yararlanmak suretiyle" nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 11.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.