MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura kullanmakHÜKÜM : 2005 yılında sahte belge kullanmaktan hüküm kurulmamış 2006 ve 2007 yıllarındaki eylemler nedeniyle mahkumiyetSanık hakkında 2005 yılında “sahte fatura kullanmak” suçundan açılan kamu davası hakkında karar verilmemişse de mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Sanık hakkında 2006.2007 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-Vergi tekniği ve kaçakçılık suçu raporlarında bahsedilen suça konu faturaların, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı mükellefin 2006 takvim yılı içerisinde düzenlediği faturalarla uyumlu yeterli mal girişi ile üretiminin bulunup bulunmadığı, iş yeri koşullarının, işçi sayısının, vergi beyannamelerinin miktarı ve aylara göre değişim oranının, şirketin beyan ettiği vergiye esas potansiyeli ve şirketin faaliyet alanı ile uyumlu olup olmadığı ve faturaları kullananlar hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa düzenlenen raporlar, açılmışsa dava dosyaları getirilip incelenerek özeti duruşma tutanağa geçirilip bu dosyayı ilgilendirilen delilerin onaylı örnekleri dosyaya aktarılıp, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, 2006 yılına ait fatura ayrıntılarının Vergi Dairesi'nden sorularak kanaat oluşturacak sayıda her yıla ait fatura aslı ya da onaylı suretinin istenerek dosya arasında bulundurulması gerektiği de göz önüne alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde ve 2007 yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan ise iddianame kapsamında açılmış bir dava bulunmamasına rağmen iddianame kapsamı dışına çıkılmak suretiyle hüküm kurulması yasaya aykırı,2-Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 02.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.