Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 579 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11747 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Sahte fatura düzenlemekHÜKÜM : MahkumiyetSanık hakkında 2005 yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan açılan kamu davası hakkında karar verilmemişse de mahallinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.Sanık hakkında 2006 yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;1-Vergi tekniği ve kaçakçılık suçu raporlarında bahsedilen suça konu faturaların, gerçek alım-satım karşılığı düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi bakımından, mal ve para akışını gösteren taşıma ve sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan banka hesapları ve kasa mevcudu ile uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı şirketin 2005,2006 takvim yılı içerisinde düzenlediği faturalarla uyumlu yeterli mal girişi bulunup bulunmadığı, iş yeri koşullarının, işçi sayısının, vergi beyannamelerinin miktarı ve aylara göre değişim oranının, şirketin beyan ettiği vergiye esas potansiyeli ve şirketin faaliyet alanı ile uyumlu olup olmadığı ve faturaları kullananlar hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa düzenlenen raporlar, açılmışsa dava dosyaları getirilip incelenerek özeti duruşma tutanağa geçirilip bu dosyayı ilgilendirilen delilerin onaylı örnekleri dosyaya aktarılıp, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ''Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun'un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır'' şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, 2005,2006 yılına ait fatura ayrıntılarının Vergi Dairesi'nden sorularak kanaat oluşturacak sayıda her yıla ait fatura aslı ya da onaylı suretinin istenerek dosya arasında bulundurulması gerektiği göz önüne alınarak, sanıkların suçu inkara dayanan beyanları karşısında faturaların sanıklar tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti açısından imza ve yazı incelemesi de yapılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Kabule göre ise; mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağının ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi, Yasaya aykırı, katılan idare vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.