MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1-Sanık hakkında, 22.02.2010 tanzim tarihli 12000 TL olarak düzenlenen suça konu senet üzerindeki borçlu kısmında bulunan imzayı kocası ...’nun yerine atarak annesi müşteki ...’a vermek suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada; sanığın suça konu senet üzerindeki imzayı kendisinin atmadığını, suça konu senedi annesi müştekinin sahte bir şekilde kocası adına düzenleyip icra takibine koyduğunu savunması, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor içeriği ile imzanın sanığa ait olup olmadığı tam olarak tespit edilememiş olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından suça konu senedin bu kez İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü veya Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden seçilecek yazı ve imza incelemesi konusunda uzman 3 kişilik bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek senet üzerinde bulunan yazı,rakam ve imzanın sanığa ve müştekiler ... ve ...’a ait olup olmadığına ilişkin yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar kurulması,2-Kabule göre ise; mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi ile Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.