Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5747 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20481 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 765 sayılı Kanunun 342/1, 80, 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası, 5237 sayılı Kanunun 157/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80.00 YTL apc, vekalet ücreti. 1-Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin uygulamaların koşulları oluşmakta ise de, farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği, suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde zincirleme suçun gerçekleşmediği gözetilip farklı tarihlerde düzenlendikleri tespit edilemeyen 16.11.2004 tanzim tarihli suça konu senetlerin aynı anda katılan ...’e verilmiş olması karşısında, anılan Yasanın 43. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığından ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca 765 sayılı Yasanın 342/1 ve 5237 sayılı Yasanın 204/1. maddeleri gereğince temel ceza alt sınırdan 2 yıl hapis olarak belirlenmesi gözetilerek, 5237 sayılı Yasanın 43. maddesinin uygulanmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK ile yapılacak uygulamanın lehe olduğu gözetilmeden 765 sayılı TCK'nun 342/1, 80, 59/2. maddeleri uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 765 sayılı Yasaya göre kurulan mahkumiyet hükmü çıkarılarak yerine; lehe yasanın belirlenmesi sırasında yapılan uygulamalı karşılaştırmaya göre sanığın "resmi belgede sahtecilik suçundan lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına”, “hükmolunan 2 yıl hapis cezasından 5237 sayılı Yasanın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına”, " 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan verilen hükme yönelik müdafiinin temyiz istemine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 16.11.2004 suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında anılan suçtan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.