Tebliğname No : 11 - 2012/187737MAHKEMESİ : Çubuk Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/02/2012 (Asıl karar), 28.03.2012 (Ek karar)NUMARASI : 2010/322 (E) ve 2012/74 (K)SUÇ : Mühür bozmaSanık İ.. C..'ın yüzüne karşı 28/02/2012 tarihinde tefhim edilen kararı müdafii aracılığıyla 06/03/2012 tarihinde süresi içerisinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 28/03/2012 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin karar kaldırılarak sanık M.. C.. ile sanık İ.. C.. müdafiinin 28/02/2012 tarihli karara karşı yaptıkları temyiz isteminin incelemesinde;1-Sanık İ.. C..'ın soruşturmada alınan ifadesinde ... .. Yapı Ltd Şirketi sahibi olup, söz konusu kum ocağını ... Madencilik ve Kum Ocağı yetkililerinden 23.04.2010 tarihinde devraldığı yönündeki savunması, 06.02.2010 tarihli mühürleme tutanağında ... Madencilik İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi adına ve şantiye görevlisi olarak sanık M.. C..'ın imzasının bulunması, kamu davalarının sanıkların Pazaristan Madencilik ve Kum Ocağının işletmecileri ve ortakları olmaları sebebiyle açıldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suç tarihinde kum ocağının işletmeciliğini hangi şirketin yaptığı ve şirketin yetkili temsilcisinin kim olduğu açıkça tespit edildikten sonra sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Zincirleme biçimde işlenen suçlarda iddianame tarihi itibariyle hukuki kesinti oluşup eylemin sona erdiği, bundan önce işlenen eylemler arasında teselsül bulunabilir ise de, dava açıldıktan sonra işlenen suçların ayrı ve bağımsız suç niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, dosya kapsamı ve UYAP kayıtlarına göre, sanık hakkında mühür bozma suçundan Çubuk Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2010/291 E, 2011/330 K sayılı ve 2011/56 E, 2012/75 K sayılı dosyalarının karara bağlandığı ve Dairemiz tarafından bozulduğunun anlaşılması karşısında, anılan dosyaların birleştirildikten ve eylemler arasında hukuki kesintinin oluşup oluşmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı saptandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;3- 5271 sayılı CMK'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanıklara yüklenen "mühür bozma" suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı gözetilerek, hukuksal durumun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine "şartları oluşmadığından" şeklindeki yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık M.. C.. ile sanık İ.. C.. müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.