Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5620 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20316 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetI- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın belirlenmesi gerektiği ve temel cezanın alt sınırdan tayini durumunda 765 sayılı TCK.nun 342/1 ve 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddeleri uyarınca hükmolunacak cezalar eşit olup; kararda uygulanmamış ise de; 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinde düzenlenen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanacak hak yoksunluğuna ilişkin güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı Kanunda bulunmaması ve 5237 sayılı TCK'nun 51/8. maddesi uyarınca denetim süresinin yükümlülüklere uygun veya iyi halli geçirildikten sonra cezanın infaz edilmiş sayılacağı, 647 sayılı Yasanın 6. maddesine göre ertelemede denetim süresinin yeni bir suç işlenmeden geçirilmesi halinde 765 sayılı TCK.nun 95/2. maddesi uyarınca "tecil edilmiş olan mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılacağı" dikkate alındığında uygulama koşulları ve sonuçları itibariyle 5237 sayılı Yasanın aleyhe sonuç doğurduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı ise de; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından "lehine olan 5237 sayılı TCK.nun 204/1, 62, 50 ve 51/1" ibarelerinin çıkartılıp yerlerine sırasıyla "765 sayılı TCK.nun 342/1, 59, 647 sayılı Yasanın 5 ve 6. ibareleri eklenmek, TCK.nun 51/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tümden çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.