Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 559 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7877 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 11 - 2014/76553MAHKEMESİ : İstanbul 21. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/11/2011NUMARASI : 2009/849 (E) ve 2011/278 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanI-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,II-Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;1-Sanığın suça konu nüfus cüzdanını M.. isimli kişiye yaptırdığını, kontrol sırasında belge ile birlikte yakalandığını beyan ederek resmi belgede sahtecilik suçunu kabul etmesi, ancak gerçek ismi sorulduğunda kendisini Y. Ö. olarak tanıtmadığını, gerçek ismini söylediğini ve okur yazar olmadığını savunarak atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu kabul etmemesi, 26.09.2009 tarihli tutanağı düzenleyen mümzilerin dinlenmemiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın okur yazar olup olmadığı araştırılıp, tutanak mümzilerinin tanık olarak dinlenmeleri ve sanık ile yüzleştirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı,2-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.