Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5563 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20698 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyetI.Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunması nedeniyle 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK.nun 231 maddesinin uygulanması olanağı bulunmayan sanık hakkında yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:1.5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,2.Adli emanetin 2004/268 sırasında kayıtlı suça konu sahte çekin dosyada delil olarak saklanması hususunda karar verilmemesi,Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, "53. maddenin 1. fıkrasının c bendindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yer alan diğer haklardan, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek ve hüküm fıkrasına "Adli emanetin 2004/268 sırasında kayıtlı suça konu sahte çekin dosyada delil olarak saklanmasına" eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II.Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının kesici son işlem olan sanık hakkında mahkumiyet kararının verildiği 08.01.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 25/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.