Nitelikli Dolandırıcılık suçundan sanık E……. Ş…….'nın yapılan yargılaması sonunda: 765 sayılı TCK.nun 504/3, 522/1 ve 81/1-3. maddeleri gereğince 10 ay 1 gün hapis ve 334 Yeni Türk Lirası adli para cezasıyla mahkumiyetine dair ISPARTA Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.12.2005 gün ve 2005/394 Esas, 2005/418 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 13.04.2006 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü: KARAR : 1- Sanığın, katılana ait kredi kartı ile sürücü belgesini kullanmadığını, bu kart ve sürücü belgesi kullanılarak alışveriş yapılan D……. E……… isimli işyeri sahibi tanık A……. B…….. ile yüzleştirildiğinde kendisini teşhis edemeyeceğini, üzerinden çıkan katılana ait sürücü belgesi fotokopisini evine gelen arkadaşı S……. K……'nın bırakmış olabileceğini savunması, tanık A……. B……..'ın 03.12.2004 günlü kollukta verdiği ifadede, alışveriş yapan kişinin, daha önce birer hafta ara ile geldiğini, ödemede kullandığı K…….. T……. E…… Finans Kurumu Anonim Şirketi'ne ait kredi kartının limiti yetersiz olduğu için cep telefonunu satın alamadığını, üçüncü kez geldiğinde ise, üzerinde kendi fotoğrafı bulunan A.. E………'e ait sürücü belgesini göstererek kredi kartı ile söz konusu cep telefonunu satın aldığını beyan etmesi, ancak aynı tanığın 21.12.2004 günü tutulan tutanakta kendisine gösterilen fotoğraflardan sanığı teşhis edememesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından; sanıktan S... K...'nın açık kimlik ve adresini tekrar sorulması, tespiti yapılan, suça konu ... İMEI numaralı cep telefonunu kullananların tanık sıfatı ile dinlenmesi, bu telefon kimden ve nereden satın aldıklarının sorulması, mümkünse bu kişiler ile tanık A……. B……..'ın sanıkla yüzleştirilmeleri, alışverişlerde kullanılan slipler temin edilerek, üzerlerindeki imzalar ile üst aramasında ele geçen sürücü belgesi fotokopisindeki fotoğrafın sanığa ait ve onun eli ürünü olup olmadığının araştırılması, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuk durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturmayla yazılı şekilde Mahkumiyetine hükmolunması, 2- Kabule göre de; kararın gerekçe bölümünde; 5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti ve müteakiben 647 Sayılı Yasa, 765 Sayılı Yasanın anılan konuya ilişkin hükümleri ile 5237 Sayılı Yasanın 50 ve devam eden maddelerinin karşılaştırılması suretiyle lehe hükmün denetime olanak verecek şekilde belirlenmesi, sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasanın 504/3. maddesinde öngörülen banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Yasanın 245. maddesinde öngörülen kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarını oluşturacağından, buna göre uygulamalı karşılaştırma yapılması gerektiği gözetilmeden, eylemin karar tarihinde yürürlükte bulunan 5237 Sayılı Yasanın 158. maddesine uyduğu, dolandırıcılık suçunda sağlanan haksız çıkarın pek hafif değerde ve cezaların üst sınırı ile teselsül hükümleri açısından 765 sayılı Yasanın lehe olduğu soyut gerekçesiyle, teselsül hükmü de uygulanmadan, aynı Yasanın 504/3, 522/1 ve 81/1-3. maddeleri ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 14.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.