Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5455 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23322 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılıkHÜKÜM : 1- 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası 2- 765 sayılı TCK.nun 503/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis ve 700 YTL adli para cezasıYasal koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin vaki duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği görüşüldü:1-Sanık müdafiinin “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:a-5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesi uyarınca suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı Yasa ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın belirlenmesi gerektiği ve temel cezanın alt sınırdan tayini durumunda 765 sayılı TCK'nun 342/1 ve 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddeleri uyarınca hükmolunacak cezalar eşit ise de 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinde düzenlenen ve kararda gösterilmemiş olsa bile hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak uygulanan hak yoksunluğuna ilişkin güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı Kanunda bulunmaması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun aleyhe olduğu gözetilmeden, anılan yasalardaki cezaların alt ve üst sınırlarının karşılaştırılması ile yetinilerek, uygulamalı karşılaştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,b-Suça konu belgenin akıbeti konusunda bir karar verilmemesi, Yasaya aykırı; sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm ve sırasıyla “5237 sayılı TCK.nun 204/1, 51, 62” ibareleri çıkartılıp yerine, “765 sayılı TCK.nun 342/1, 59 ve 647 sayılı Yasanın 6” ve “Adli emanete kayıtlı suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanmasına” ibareleri eklenilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-“Dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 16.06.2002 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.