MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanHÜKÜM : BeraatKatılan sıfatını alabilecek olan ve gerek ana dosyada, gerek birleşen dosyalarda davaya katılma talebinde bulunan şikayetçinin, bu talebi karara bağlanmamış ise de; 5271 sayılı CMK’nun 237/2. madde ve fıkrası uyarınca şikayetçinin davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; I- Sanıklar ... ve ... hakkında birleşen 2007/896 esas sayılı dosyada verilen beraat hükümlerine yönelen katılanın temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,II- Sanık ... (Kaya) Koroğlu hakkında ana dosyada ve birleşen 2007/283 ve 2007/896 esas sayılı dosyalarda verilen beraat hükümlerine yönelen katılanın temyiz itirazlarına gelince;Katılan ile sanık arasında görülmekte olan hukuk davalarına ilişkin mahkemelerce farklı tarihlerde gönderilen tebliğ evraklarının posta memurunca tebliği yapılmak istendiğinde, sanığın yalan beyanda bulunmak ve beraat eden sanık ...'a tebliğ memuruna yalan beyanda bulunmaya azmettirmek suretiyle tebliğden kaçınıp davaları sürüncemede bıraktığı iddiasıyla açılan davalarda; sanığın savunmasında yüklenen suçları kabul etmemesine rağmen, tanık posta memurunun aşamalarda değişmeyen beyanlarında; sonradan fotoğrafından teşhis ettiği sanığın, tebliğ tarihlerinde gerçek kimliğini gizleyip, kendisini kurumda çalışan ... olarak tanıtıp, tebliğ yapılmak istenilen “... (Kaya)”nun işyerinde çalışmadığını söylediğini belirtmesi; beraat eden sanık ...'un aşamalardaki beyanında tebliğ memuruna verdiği adresin kendisine sanık ... tarafından verildiğini beyan etmesi ilgili kurum yazışmalarına göre sanığın suç tarihlerinde işyerinde çalışıp izinli olduğunun bildirilmemesi, ... adında birinin de anılan kurumda çalışmadığının belirtilmesi karşısında; tebligat tarihlerindeki zaman azlığı ile Tebligat Kanununun 55. maddeside dikkate alınarak sonucuna göre subut bulan eylemlerinden dolayı mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken; delillerin takdirinde yanılgıyla beraat hükümleri kurulması,Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.