Tebliğname No : 11 - 2012/133538MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/03/2012NUMARASI : 2012/35 (E) ve 2012/104 (K)SUÇ : Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek 5237 sayılı TCK'nun 205. maddesindeki "resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek" suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek yok edilmesi ya da belgenin bütünlüğüne dokunmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir. Diğer bir anlatımla anılan suç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemek amacıyla kanıt değeri taşıyan belgelerin ortadan kaldırılması bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacaktır. Bu eylemi sahte resmi belgeyi tağyir/değiştirme suçundan ayıran husus, bozmanın belgeyi değiştirme niteliğinde olmamasıdır. Bozmaya yönelik davranışın, belgedeki bazı bilgilerin farklılaştırılmasına, yani belge içindeki gerçeğin değiştirilmesine yönelik bulunması halinde eylem diğer koşulların bulunması halinde aynı Yasanın 204/1. maddesindeki sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Belge üzerinde tasarruf yetkisi bulunan bir kimsenin belgeyi bozması, yok etmesi veya gizlemesi halinde ise hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının engellenmesi söz konusu olmadığından TCK'nun 205. maddesindeki suç da gerçekleşmeyecektir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince; sanığın, üzerinde başka bir suç nedeniyle yapılan arama sırasında ele geçirilen nüfus cüzdanının kardeşi E. A. ait olup alınan ekspertiz raporu ile orijinal olduğu ve halen mevcut fotoğrafın önceki fotoğrafın yerinden sökülerek yapıştırılmış olduğu, yapılan tahrifatı gizlemek maksadıyla yeniden lamine ile kaplandığı ve sanık tarafından kullanıldığı iddiasından ibaret eylemde; mahkemece 08.03.2012 günlü celsede belge aslı getirtilip incelendikten sonra suça konu nüfus cüzdanının aldatma kabiliyetinin bulunmadığının tespit edildiği de nazara alınmak suretiyle, sanığın kastının gerçek bir resmi belgeyi bozmak olmayıp, fotoğraf değişikliği suretiyle belgenin içindeki gerçeği değiştirmek olduğu ve herhangi bir hakkın kullanılmasının engellenmemesi nedeniyle de TCK'nun 205. maddesindeki suçun unsurlarının oluşmadığı cihetle, müsned suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.