Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 517 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2881 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 11 - 2012/248348MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/04/2012NUMARASI : 2012/126 (E) ve 2012/650 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik1- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu vekaletname ve taahhütname asıllarının dosya arasında bulunmaması, belgelerin aldatıcılık özellikleri ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması karşısında; öncelikle belge asıllarının akıbeti araştırılarak, duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının yöntemince tartışılması, vekaletname aslının temin edilememesi halinde aslı temin edilecek taaahhütnamelerin zincirleme şekilde özel belgede sahtecilik suçunu oluşturabileceği, belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, 25/07/2011 ve 29/07/2011 tarihli taahhütnamelerin altındaki imzaların şikayetçi ve sanığa ait olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2-Suça konu sahte noter vekaletnamesinin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu ve verilen cezanın TCK'nun 204/3. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,3-Sanığın sahte olarak düzenlendiği belirtilen vekaletname ile iki ayrı taahhütname imzalaması şeklindeki eylemleri nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2002/1420 Esas, 2003/197 sayılı kararı ile 4 yıl hapis cezasına ilişkin 17.12.2008 tarihinde yerine getirilen mahkumiyet hükmünün sanığa ek savunma hakkı da tanınarak tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,5-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı ve tekerrür yönünden koşullu salıverilmeye eklenecek sürede kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.