MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetGerekçeli karar başlığında katılan olarak "... Ecza Deposu Tic. A.Ş" yazılması olanaklı görülmüştür.I-Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen karara karşı yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:Suça konu üç adet sahte bononun, farklı zamanlarda verildiği tespit edilemeyen somut olayda, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin koşulları oluşmakta ise de, farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, suçun aynı anda bir kişiye karşı birden fazla işlenmesi halinde zincirleme suçun gerçekleşmediği gözetilip farklı tarihlerde düzenlendikleri tespit edilemeyen suça konu bonoların aynı anda katılan ecza deposuna verilmiş olması karşısında, anılan Yasanın 43. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığından 5237 sayılı TCK hükümleri lehe olduğu halde 765 sayılı TCK'nun 342/1, 80, 59. maddeleri uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğu ve mahkumiyetin yasal sonucu olan hak mahrumiyetleri kararda gösterilmemiş olsa bile kazanılmış hakka konu olmayacağı nazara alınarak; hüküm fıkrasından “765 sayılı TCK.nun 342/1. maddesi ” ibareleri çıkartılıp yerine "5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesinin" eklenmesi suretiyle temel cezanın 2 yıl hapis olarak belirlenmesine, 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin uygulamasına ilişkin bölüm ile 765 sayılı TCK 59. madde ibaresi çıkarılıp yerine 5237 sayılı Yasanın 62. maddesi yazılarak sanığın sonuç olarak 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın TCK.nun 53. maddesinin 1/c maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ilişkin haklardan koşullu salıverilme tarihine, aynı maddede sayılan diğer haklardan hapis cezasının infazı tamamlayıncaya kadar yoksun bırakılmasına yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan verilen karara karşı yapılan temyiz itirazlarının incelemesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık'' suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle mülga 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.