Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5120 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21769 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 11 - 2007/229804MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/05/2007NUMARASI : 2007/112 (E) ve 2007/373 (K)SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, 5237 TCK'nun 58/7. maddesi gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Sanığın katılandan aldığı kumaş nedeniyle dava konusu bononun düzenlendiğinin iddia ve kabul edildiği olayda; ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 03.03.1998 gün ve 8/69 sayılı içtihatında açıklandığı üzere bononun önceden doğan bir borç için verilmesi nedeniyle yasal unsurları itibariyle oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,2- Türk Ticaret Kanununun 776. maddesine göre keşide tarihlerinin bononun zorunlu unsurlarından olduğu, dosyada bir örneği bulunan suça konu bonolarda tanzim tarihlerinin bulunmadığı anlaşılmakla; suça konu belgelerin 5237 sayılı TCK'nun 205. maddesi kapsam??nda özel belge niteliğinde olduğunun gözetilmemesi,3- Kabule göre ise de; a) Sanığın iki adet bonuyu müştekiye aynı anda verdiğinin anlaşıldığı olayda; 5237 sayılı TCK. nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” gerektiği, aksi halde teselsülün gerçekleşmediğinin kabulü gerektiğinden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin uygulanmayacağının gözetilmemesi, b- Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden, 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, c- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27.01.2009 gün ve 219/6 sayılı kararında da açıklandığı üzere; 765 sayılı Yasanın 95/2. maddesi uyarınca verilen aynen infaz kararı, hükmün bir parçası olmayıp, dolaylı bir sonucu olması, aynen infaza ikinci hükmü tesis eden mahkemece karar verilebileceği gibi, erteli mahkumiyete karar veren mahkemece de ikinci hükmün kesinleşmesi üzerine yapılan ihbar sonucu karar verilebileceği, önceki erteli mahkumiyetler yönünden de 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 7 ve 5252 sayılı Yasanın 9. maddeleri ile 5728 sayılı Yasayla değişik CMK.nun 231. maddesi uyarınca uyarlama kararı verilmesi zorunluluğunun bulunması karşısında; uyarlanmayan hükümler yönünden aynen infaz kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında Kırıkkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/261 E, 2005/224 sayılı kararı ile hükmolunan kesinleşmiş cezanın 765 sayılı Yasanın 93/2. maddesi uyarınca aynen infazına karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.