Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5114 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21778 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 1)765 sayılı TCK.nun 342/1, 80, 31. maddeleri gereğince 3 yıl 6 ay hapis cezası ve 3 yıl kamu hizmetlerinden yasaklılık, 2)5237 sayılı TCK.nun 158/1-f, 43/1-2, 52/2, 53/1-2-3, 63, maddeleri gereğince 3 yıl 9 ay hapis ve 132.030,00 YTL adli para cezası, adli para cezasının 24 eşit taksitle tahsili, 53/1-2-3 ve 63. maddelerinin tatbikiI- "Nitelikli Dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, II- "Resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:1- Sanık müdafiinin aynı konuyla ilgili olarak sanık hakkında açıldığını bildirdiği dava dosyaları getirtilip incelenerek, mümkünse birleştirilmesi, olmadığı takdirde, davayı ilgilendiren tüm belgelerin onaylı örneklerinin alınmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik soruşturmayla hüküm kurulması,2- Kabule göre ise de;Sanığın katılan bankaya verdiği iddia ve kabul olunan 8 adet çekin aynı anda verilip verilmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, aynı anda verilmiş ise 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin uygulanma koşulları oluşmakta ise de farklı bir düzenleme getiren 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin uygulanabilmesi için "bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" gerektiği, aksi durumda teselsülün gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceğinden 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin uygulanamayacağı, bu durumda ancak belge sayısının çokluğu nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilebileceği cihetle; öncelikle suça konu çeklerin katılan bankaya aynı anda verilip verilmediği hususu belirlendikten sonra teselsül hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, yine 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinde düzenlenen ve hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı Kanunda bulunmadığı hususları değerlendirilerek resmi belgede sahtecilik suçundan her iki yasanın olaya ilişkin tüm hükümleri uygulanarak cezanın kişiselleştirilmesinden sonra lehe yasanın tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.