MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle: Lehe olduğu değerlendirilen 765 sayılı TCK.nun 342/1. maddesi gereğince sanığın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına.Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına. Dolandırıcılık suçu nedeniyle: Lehe olduğu değerlendirilen 5237 sayılı TCK.nun 158/1-f, 52/2, 53. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ve 6.400 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına.Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına.I-)Sanığın, “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükme yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;Bilirkişi incelemesine esas olan ve önceden atılmış sanığa ait samimi imza örnekleri (abonelik sözleşmeleri, kargo teslim faturası gibi) ile 03.02.2009 tarihinde talimat mahkemesince huzurda alınan imzalarına çok benzediği, cezaevinden gönderdiği dilekçelerindeki imzaların ise hem bu imzalardan hem de birbirlerinden farklı olduğu, 29.04.2010 tarihinde Cumhuriyet savcılığında alınan ifadesinde, 2000 yılının Nisan ayında nüfus cüzdanını kaybettiğini, aynı gün Şarkikaraağaç ilçe Nüfus Müdürlüğünden yenisini aldığını belirtmesine rağmen, hükümlü gözlem dosyasındaki nüfus cüzdanının, 02.10.2009 tarihinde yenileme nedeniyle Havza Nüfus Müdürlüğünden alındığının anlaş??ldığı, gerek mahkemedeki sorgusunda gerekse Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde, tekstil işi ile uğraştığını, pazarlarda eşya sattığını, alışverişlerini çekle yaptığını, elinden çok sayıda çek geçtiğini, aradan geçen zaman nedeniyle müşteki ...'dan alışveriş yapıp yapmadığını hatırlamadığını belirttiği, müdahil ...'ın ifadesinden de, suça konu çekin kendi eline geçiş şeklinin, savunmada belirtilen hususları doğrular nitelikte ve tekstil ürünleri bedeli olarak verildiğinin anlaşıldığı, bilirkişi raporu ile ... ismi ile yapılan ciro yazısı ve imzasının sanığın eli ürünü olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması karşısında, bu bilirkişi raporunu hükmüne dayanak yapan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamış, aslı ele geçmediği için üzerinde herhangi bir inceleme yapılamayan 25.11.2004 günlü çekin mahkumiyet hükmüne esas alınmamış olması nedeniyle, bu çekin tarihinin gerekçeli kararda suç tarihi olarak gösterilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiş, gerekçeli kararda müşteki olarak gösterilen ancak, 18.09.2009 tarihinde davaya katılmasına karar verilen SS Köseoğlu Yapı Kooperatifinin sıfatının “katılan” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, mahkumiyet hükmünün ONANMASINA, II-)Sanığın, “dolandırıcılık” suçundan verilen hükme yönelik temyizine gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımının, suçun işlendiği 11.10.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.