Tebliğname No : 11 - 2015/389637MAHKEMESİ : Ardahan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/01/2012NUMARASI : 2010/149 (E) ve 2012/6 (K)Suç : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkI-Sanığın, senet üzerinde tahrifat yapıp icraya koyarak resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda Adli Tıp Kurumunun 10.12.2011 havale tarihli raporunda senedin ön yüzünde borçlu kısmında bulunan "İ.. B.." ibaresi ile borçlu hanesine atılmış imzaların katılan İsmail'in el ürünü olduğu, yine senedin ön yüzünde alacaklı hanesinde "K..." ibaresinin fiziksel yolla silinti yapıldıktan sonra yazılmış olduğu, anılan ibare ile "07.08.2007" rakamlarının sanığın ve katılanın el ürünü olmadığının tespit edilmesi ve katılanın suça konu bonoyu imzalayıp boş olarak önceden ortaklık yaptığı Kasım Kılıç'a verdiğini beyan etmesi, sanığın ise yanında müdür olarak çalışan G.... huzurunda katılana borç para vermesine karşılık bonoyu aldığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın ve katılanın beyanlarında geçen K...., G..... ve senette cirosu bulunan B..... isimli kişilerin kimlik ve adreslerinin tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenerek bilgi ve görgüleri tespit edilip toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,II-Ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerekir. Belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için düzenlenen veya değiştirilen ya da kullanılan belgenin, gerçek bir belge olduğu yönünde kişiyi yanıltıcı nitelikte olması gerekir. Aldatıcılık özelliği bu suçun temel unsuru olup, özel bir incelemeye tabi tutulmadıkça gerçek olmadığı anlaşılamayan belge, sahte belge olarak kabul edilmelidir. Sahteciliğin kişileri aldatacak nitelikte (nesnel) olup olmadığı ve ilk bakışta anlaşılabilir olup olmadığı, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu ve sahte olduğu kabul edilen senette tahrifat olup olmadığı, 6102 sayılı TTK'ya göre unsurları yönündende incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazılıp, gerekçede aldatıcılık niteliği irdelenip ne şekilde aldatıcılık niteliğine haiz olduğunun kararda açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.