MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, senetlerin senet tevdi bordrosu ile birlikte katılana verildiği tarih olan 28.04.2006 yerine 17.07.2008 olarak yanlış yazılması, 2- Sanıkların aralarındaki ticari ilişki sebebiyle katılana verdikleri, keşidecisi ... olan 5 adet bonoyu sahte olarak düzenledikleri iddiası ile açılan kamu davasında; sanıklardan ...'un keşideci olarak görünen ...'ın ablası olduğunu, senetlerin sahte olmadığını iddia etmesi, sanık ...'un da senetlerin ... tarafından kendilerine imzalı olarak getirildiğini öne sürmesi, senetlerin İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2007/1880 ve 2007/11847 numaralı dosyaları kapsamında takibe konulduğunun ve İstanbul 9. İcra Mahkemesi'nin 2007/881 Esas-2007/879 Karar ve 2007/262 Esas - 2008/167 Karar sayılı ilamları ile senetler üzerindeki imzanın keşideci ...'a ait olmadığından bahisle takibin durdurulmasına karar verilmesine rağmen ilgili icra ve mahkeme dosyalarının getirtilerek incelenmemesi, senetlerden yalnızca vade tarihi 28.02.2007 ve 31.07.2007 olan iki adedi üzerinde sanıklardan ... yönünden imza ve yazı, sanık ... yönünden yalnızca imza incelemesi yaptırılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, nüfus kaydı itibariyle de sanıkların ablası olduğu tespit edilen ...'ın sanıklardan da sorulmak suretiyle adresinin tespiti ile tanık olarak beyanına başvurulması, sanıklardan senede dayanak teşkil eden ticari ilişkiyi ispatlayacak ticari belge, fatura ve irsaliye gibi belgelerin olup olmadığının sorulması, ilgili icra ve icra mahkemesi dosyalarının getirtilerek incelenmesi, iş bu dosyayı ilgilendiren belgelerin onaylı birer suretlerinin dosyaya eklenmesi, keşideci ... ile sanık ...'un da yazı ve imza örnekleri temin edilerek, suça konu senetlerin tamamı üzerindeki imza ve yazılarla karşılaştırılması konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.