Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4799 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19712 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 1) 5237 sayılı TCK'nun 158/1-f-son-2.cümle, 62, 52, 53/1-2-3. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 2000 YTL adli para cezası, hak yoksunluğu 2) 5237 sayılı TCK'nun 201/1. maddesi delaletiyle 204/1, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası, hak yoksunluğu I- Sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelen Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde,5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 20.10.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,II- Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;Sanığın, suça konu çeki katılana vermediğini, cirodaki imzasının kendisine ait olmadığını savunması, katılanın tüm aramalarına rağmen çek aslını bulamadığını beyan etmesi karşısında; suça konu çek aslının ele geçirilememesi nedeniyle çek üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmaması, sahte olup olmadığının tespit edilememesi ve onaysız fotokopiden ibaret olan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine dair hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 14.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.