Tebliğname No : 11 - 2015/399623MAHKEMESİ : Edremit 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/10/2011NUMARASI : 2011/263 (E) ve 2011/446 (K)Suç : Hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, iftira, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanI- Sanığın, hırsızlık ve iftira suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:Sanığın hırsızlık suçundan yakalanmasının ardından polislere kendisini A.. T.. olarak tanıttığı ve kimlik bilgilerine ilişkin sorulara cevap verememesi üzerine asıl kimliğini açıklamak zorunda kaldığının anlaşılması karşısında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilmeden TCK 269. maddesinin tatbiki aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, II- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:1- Sanığın A.. T.. adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, 13/07/2011 tarihli duruşmada mahkemece yapılan gözlemde, fotoğrafta soğuk mühür izinin olmadığının tespit edilmesi, Dairemizce dosyaya intikali sağlanan suç konusu belge aslı üzerindeki inceleme neticesinde de fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığının görülmesi karşısında suça konu belgenin sahte olduğu ilk bakışta anlaşıldığından aldatma kabiliyeti bulunmadığı ve suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Sanığın, işlediği suç nedeniyle yakalandığında kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla kimliğini A.. T.. olarak bildirerek, bu kimlik bilgileriyle yakalama muhafaza altına alma tutanağı düzenlendiği anlaşılmakla; eylemin, bildirdiği kimlik bilgilerinin gerçekte var olan bir kişiye ait olması durumunda 5237 sayılı TCY.nın 268/1. maddesi yollamasıyla, 267/1. maddesindeki “iftira” suçunu, gerçekte var olmayan kişiye ait olduğunun saptanması halinde ise, aynı Yasanın 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı nazara alınıp, olayda da A.. T..'ın gerçek kişi olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla sanık hakkında iftira suçundan hüküm kurulduğu gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan yalan beyan suçundan da ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.