Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 463 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10023 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 11 - 2013/23872MAHKEMESİ : Doğubayazıt 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/10/2012NUMARASI : 2011/558 (E) ve 2012/807 (K)Suç : Özel belgede sahtecilikKatılan adına sahte abonelik sözleşmesi düzenlediği iddia olunan suça sürüklenen çocuğun, atılı suçu kabul etmeyerek sözleşmelerdeki yazıların müşterileri tarafından doldurulduğunu savunması, Vodafone tarafından yazılan 15.12.2009 tarihli yazıda, suça konu hat satışının K. Ticaret, aktivasyon işleminin ise T. ... Ltd. Şti tarafından yapıldığının bildirilmiş olması, dosyadaki ekspertiz raporlarında yalnızca, H.K. adına atılı bulanan imzaların suça sürüklenen çocuk ve katılana ait olup olmadığı yönünde inceleme yapıldığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için, K. Ticaret yetkilisi dinlenilerek, sözleşmedeki bütün yazı ve imzaların K. Ticaret, T. ..Ltd. Şti yetkilisi ile suça sürüklenen çocuk ve katılan eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sözleşmenin sahteliği ve düzenlendiği bayi belirlendikten sonra suçun sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulması suretiyle hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.