Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4606 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25592 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : KYB - 2013/364354Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.11.2013 gün ve 2013/16787/69007 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.11.2013 gün ve KYB.2013/364354 sayılı ihbarnamesi ile;Görevi kötüye kullanmak, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek suçlarından şüpheliler M.. E.. ve İ.. E.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 04/06/2013 tarihli ve 2009/380080 soruşturma, 2013/31169-2436 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın kabulüne, anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli ve 2013/463 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde; Müşteki D. P. vekilleri tarafından T. G. isimli şahsın, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde yapılan mülakatta elde edilen sesli ve görüntülü beyanlarının çözümlenmesi yapılırken tahrif edildiği, asıl video kayıtlarının yok edilip yahut gizlendiğinden bahisle, şüpheliler M.. E.. ve İ.. E.. haklarında görevi kötüye kullanmak, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek suçlarından suç duyurusunda bulunulmuş ise de; müşteki D. P. yargılanıp mahkum olduğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/209 esas sayılı dosyasına konu delillerin, mahkûmiyet kararının gerekçeli karar yazıldıktan sonra Yargıtay’ın ilgili dairesince müşteki vekilinin iddiaları ile birlikte temyizen incelenebileceği gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:Müşteki D. P. vekillerinin, T. G. isimli şahsın 2001 yılında başka bir soruşturma nedeniyle gözetim altına alınması üzerine adı geçen ile yapılan ve kameraya alınan mülakatın müşteki hakkında yürütülen ve tutuklanması ile sonuçlanan, halen sanık olarak yargılandığı (Ergenekon ismiyle bilinen) İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2008/209 Esas sayılı dosyasında müştekiye yüklenen suça delil olarak gösterildiğini, kameraya alınan mülakatın 128 sahifelik çözümünün şikayet dilekçesinde belirtilen şüpheliler tarafından tahrif edildiğini, bu çözümlemenin soruşturmayı yürüten savcılığa sunulan 16 sahifelik özetininde gerçekleri yansıtmadığını böylece yukarıda belirtilen suçları işledikleri iddia ve şikayeti ile müştekinin yargılandığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe sunmaları üzerine ileri sürülen iddialar doğrultusunda yargılaması devam eden davadan ayrı bir soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma Fatih Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/6470 soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütülmüş, çözümlenen kasetlerin orjinallerinin Fatih adli emanetine iade edilmiş olması, çözümlenme tutanakları ile birlikte çözümlenen kasetlerin DVD ortamında iki nüshasının Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmişolması, (yazılı emre konu) soruşturma şüphelilerinin yapmış olduğu çözümlemenin bilirkişilik faaliyeti olarak kabul edilemeyeceği, (Ergenekon adlı) soruşturmayı yürüten Başsavcılık veya kovuşturmayı yürüten mahkeme tarafından bilirkişi marifetiyle çözümleme yapılmasının mümkün olacağı bu haliyle şüphelilerin görevlerinin gereklerine aykırı davrandıkları ve üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kamu davası açmaya yeterli şüphe bulunmadığı gerekçesi ile 08/06/2009 gün ve 2009/173 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Bu karara karşı Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı nezdinde itirazda bulunulmuş, Mahkeme Başkanlığınca da şikayet ve iddialar üzerine müştekinin sanık olarak yargılandığı duruşmaya katılan Cumhuriyet savcıları tarafından şikayete cevap olarak mahkemeye sunulan 4 sahifelik yazılı beyanda T. G. isimli şahsın müşteki hakkındaki beyan ve iddialarının 16 sahifelik mülakat çözüm özetine dayandığının belirtilmesi de nazara alınarak, müşteki vekillerinden de sorularak belirtilen iddiaların müşteki hakkındaki soruşturma ve yargılamada gündeme getirilip getirilmediğinin, getirilmiş ise ilgili soruşturma savcılığı ve mahkemede bununla ilgili ne işlem yapıldığının, kameraya alınan mülakatın orjinalinin yeniden çözümünün yaptırılıp yaptırılmadığının araştırılması, yaptırılmış ise gerek bu çözümün, gerekse müşteki vekilleri tarafından tahrif edildiği belirtilen mülakat çözümü ve özetinin müşteki ile ilgili kısımlarının celbi, yaptırılmamış ve ancak yaptırılacak ise yaptırılmasının beklenmesi veya orjinali temin edilerek müşteki ile ilgili kısımları izlenerek çözümünün yaptırılmasından sonra müştekinin sanık sıfatıyla yargılandığı davada esas alındığı ve delil olarak gösterildiği belirtilen çözümün ve özetinin ilgili kısımları ile karşılaştırarak iddia edildiği gibi tahrifat yapılıp yapılmadığı, T. G. müşteki hakkında söylemediği hususların söylenmiş gibi gösterilip gösterilmediği saptanmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken şüphelilerin Cumhuriyet savcısının talimatı ile hareket ettikleri ve hukuka aykırı bir eylemlerinin bulunmadığı, yaptıkları işin de bilirkişilik görevi olmadığı nedeni ile eksik soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerekçesiyle 29/07/2009 tarih ve 582 Değişik İş sayılı kararı ile itirazın kabulü ile kovuşturmaya yer olmadığı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karar üzerine de; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı emre konu olan 2009/380080 soruşturma, 2013/31119-2436 karar sayılı soruşturma dosyası ile eksik hususlar giderilmeye çalışılmış, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, video görüntüleri ile çözümüne dair tutanakta hatalı ve eksik olan kısımları bilirkişiye tespit ettirilmiş ve özetle; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 07/01/2009 tarih ve 13151 sayılı yazısında sahte belge düzenlemek, nüfuz kullanmak suretiyle teşekkül halinde dolandırıcılık suçlarından 2001 yılında yakalanan Tuncay Güney'in anlatımlarının kamera ile kayıt altına alındığı, Fatih Cumhuriyet Başsavcılığının 2003/22787 sayılı soruşturması kapsamında ele geçirilip, Fatih Emanetine alındığı, savcılık talimatı ile 4 adet kasedin DVD ortamına aktarıldığı, çözümünün yapılarak (CMK'nun 250. maddesi ile yetkili) İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğinin bildirildiği, T. G. ait video kasetlerini bir depoda saklayan Organize Şuçlarla Mücadele Şubesi eski müdürü Adil Serdar Saçan hakkında Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görevi kötüye kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verildiği, Şikayet olunan Cumhuriyet savcıları hakkında Adalet Bakanlığı'nca 2009/1431/9524 sayılı dosyada gereğine tevessül edildiği, Savcılıkta bilirkişiye yaptırılan inceleme ve alınan 09/06/2010 tarihli raporda, 5 adet CD ve 4 adet VHS kaseti üzerinde inceleme yapıldığının, kolluk görevlilerince düzenlenen 16 sayfalık özetin 128 sayfalık çözümlemeden alıntılar yapılarak oluşturulduğunun, bir kısım konuşmaların çözümlemesinde eksiklikler ve farklılıklar olduğunun belirtildiği, konu ile ilgili müştekinin sanık olarak yargılandığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de bilirkişi raporu alındığı, 10/04/2009 tarihli raporda daha önce yapılan çözüm tutanaklarında yanlış anlaşıldığı değerlendirilen kelimelerin üzeri çizilerek doğru kelimelerin koyu puntolu harflerle ve altları çizilerek gösterildiği, 13. Ağır Ceza Mahkemesi duruşmasına çıkan İstanbul Cumhuriyet savcıları tarafından mahkemeye sunulan 31/03/2009 tarihli yazıda, mülakatta anlatılan konuların anlam bütünlüğü sağlayacak şekilde özetlendiği, iddianame yazımında da bu özetten yararlanıldığının belirtildiği, Müştekinin yargılanmakta olduğu mahkemeye sunulan 10/04/2009 tarihli bilirkişi raporunun isabetli olup olmadığı konusunda Cumhuriyet Başsavcılıklarınca bir değerlendirme yapılmasının, yürüyen yargılamaya müdahale etmek anlamına gelebileceği, Müştekinin, vaki şikayetlerini yargılanmakta olduğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/209 Esas sayılı dosyasında itiraz olarak dile getirmesi gerekirken ayrı bir soruşturmaya konu ettiği, ayrıca müştekinin iddialarının gerçeği yansıttığına dair delil bulunmadığından dolayı, şikayet dilekçesinde belirtilen şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair 04/06/2013 gün ve 2013/31119-2436 sayılı kararın verildiği, Bu karara karşı da Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı nezdinde itiraz edilerek adı geçen mahkeme başkanınca dosyada çözüm özetinin sadece 1 ve 16. sahifelerin bulunduğu diğer 14 sayfanın bulunmadığı gibi çözüm ve çözüm özeti arasında tek tek karşılıklı inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği ve delillerin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle 19/07/2013 gün ve 2013/463 Değişik İş sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığı kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;Müştekinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü sanık olarak yargılanmasına esas suçların T. G. isimli şahısla yapılan görüşme kayıtları ve çözümlemeleri üzerinde sahtecilik yapılarak oluşturulduğu iddia edilmiş ise de; yukarıda belirtildiği üzere kovuşturmaya yer olmadığı kararları gerekçesinde birbirini teyit eder şekilde bu konuda ayrı bir kovuşturma açılamayacağı, bunun halen kovuşturması devam etmekte olan davaya müdahale etmek anlamına gelebileceği, müştekinin vaki şikayetlerini yargılanmakta olduğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz olarak dile getirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kovuşturmaya yer olmadığı kararlarında müştekinin iddialarının sanık olarak yargılandığı davada itiraz olarak dile getirilmesi gerektiği, mahkemece bunun değerlendirileceği, belirtildiği halde, müşteki ve vekilleri kendi iddia ve isnatları hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma açılmasını talep etmişlerdir. Müştekinin şüpheliler hakkında açtırmak istediği soruşturma ve kovuşturma işlemleri savunma hakkının kullanılması kapsamında değerlendirilip dava açılsa bile burada iddia edilen hususlar sanık olduğu ve yargılaması (o tarihte) devam eden, kesinleşmemiş davanın iddialarının delili mahiyeti Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Muhatabın bilinen adresine çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iadesi halinde, 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılabilir. Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu Kamu görevlisi hakkında hakaret içeren tweeti retweet etmek suç olur mu? MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : HakaretHÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu d Nispi harca tabi davanın reddi halinde maktu harç alınması gerekir Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2006 gününde verilen dilekçe ile Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.05.1997 günlü ve 1997/120-54 E. K. sayılı kararın yargılamasının yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 07.11.2013 g Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?