Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4580 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19416 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : Resmi belgede sahtecilik suçundan; Mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan; MahkumiyetI-Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen karara karşı yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde; Şikayetçi vekilinin 16.10.2008 tarihli sanık ve müdafiinin hazır bulunduğu celsede katılma talebinde bulunduğu ve akabinde sanığa diyecekleri sorulduğu cihetle; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:Suç tarihi itibariyle lehe olan 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca karar verildiği halde 5237 sayılı Yasanın 53. maddesindeki hak yoksunluğuna da karar verilerek karma uygulama yapılması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hük??m fıkrasından " 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün tümden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan verilen karara karşı yapılan temyiz itirazlarının incelemesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık'' suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle mülga 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.