Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 452 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22113 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : 1- 5237 sayılı Yasanın 158/1-d-f, 43, 168, 62/1, 52/2 ve 53. maddelerine göre 2 yıl 1 ay hapis ve 4.160,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 2- 5237 sayılı Yasanın 207/1, 43, 62/1, 53. maddelerine göre 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına 1-Sanık hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,2- Sanık hakkında "özel belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz itirazlarına gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:Sanığın Elazığ Ticaret ve Sanayi Odasının muhasebecisi olarak görev yaptığı 2003-2004 yıllarında Odanın hesabı bulunan bankalarda para çekme yetkisi ve görevi bulunmadığı halde, Oda adına para çekmeye ve işlemlere imza atmaya yetkili olan Yönetim Kurulu Başkanı, Başkan Vekilleri ve Muhasip Üye ile Genel Sekreterin imzalarını taklit ederek bankalara sahte talimatlar hazırlamak suretiyle Odanın hesaplarındaki paraları çekerek Oda hesaplarına aktarmadığı ve mal edindiğinin iddia ve oluşa uygun kabul olunması karşısında, 5174 sayılı Yasanın 76. maddesinin 5728 sayılı Yasa ile değişiklikten önce "Odalar, borsalar ve Birlik paraları ile para hükmündeki evrak, senet ve sair malları aleyhine suç işleyen ve bilanço, zabıtname, rapor ve diğer her çeşit kağıt ve defterler üzerinde suç mahiyetinde değişiklik yapan veya bunları kasten yok eden organlarının üyeleri ile personeli hakkında Devlet memurları hakkındaki cezalar uygulanır.", değişiklikten sonra ise; "Odalar, borsalar ve Birliğin organ üyeleri ile personeli, görevlerini yerine getirirken görevleriyle ilgili suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden, bu kuruluşların paralarıyla para hükmündeki evrak, senet ve sair varlıkları ile muhasebe ve muamelata ilişkin her çeşit defter ve evrak ile ilgili olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi olarak cezalandırılırlar." şeklinde düzenlenmesi karşısında, sanığın eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK'nun 339/1, 80, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun ise 204/2 ve 43. maddeleri uyarınca "kamu görevlisinin zincirleme biçimde resmi belgede sahteciliği" suçunu oluşturduğu gözetilerek, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca; anılan Yasa maddeleri ile uygulama yapılıp sonuç cezalar belirlenerek lehe yasa tespit edildikten sonra, sonucuna göre uygulama yapılması gerekirken, suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde "özel belgede sahtecilik" suçundan hüküm tesisi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın muhafazasına, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.