Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4465 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20275 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilikHÜKÜM : Sanıklar ... ve ... için: Beraat Sanıklar ... ve ... için: 1- 765 sayılı TCK'nun 342/1, 80, 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası 2- 765 sayılı TCK'nun 504/7, 522/1, 59/2, 72. maddeleri uyarınca 2.354 YTL adli para cezası Sanık ... için: 765 sayılı TCY'nın 504/7, 65/2, 522/1, 59/2, 72. maddeleri uyarınca erteli 1.176 YTL adli para cezasıSanık ...'e hükmolunan cezanın miktarı itibariyle, koşulları bulunmadığından müdafiinin duruşmalı temyiz inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi gereğince reddine karar verilip gereği görüşüldü:Katılan vekilinin temyizinin sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçu nedeniyle kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında dolandırıclık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik kabul edilerek yapılan incelemede;I- Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen beraat; sanıklar ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “nitelikli doland??rıclık” suçunun yasada gerektiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, sanıklar ... ve ...'in sorgusunun yapıldığı 04.11.2004 tarihinden, temyiz inceleme; sanıklar ...,.. ve ... yönünden ise, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ... müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, II-Sanık ... hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;1-Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suça konu dört adet sahte reçetenin, eczaneye aynı anda verilmesinden ibaret somut olayda, 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinin uygulanma koşulları mevcut ise de; 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinde, 765 sayılı TCK'nun 80. maddesinden farklı olarak 'değişik zamanlarda' denilmesi nedeniyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, düzenlenen sahte belge sayısının 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi anlamında temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınabileceği gözetilerek, lehe Yasanın 765 sayılı TCK'nun 342/1, 80 ve 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 53. maddelerine göre uygulamalı karşılaştırma yapılarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde fazla ceza tayini, yasaya aykırı,Kabule göre de;2-Hükümden sonra, 08.02.2008 günlü 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 231 ve TCK’nun 7/2. maddeleri gereğince, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip verilmeyeceği hususunun tartışılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK.nun 325. maddesi uyarınca bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ...’e de sirayetine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.