Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4445 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21173 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Defter ve belge ibraz etmemek, sahte fatura kullanmakHÜKÜM : Mahkumiyet1- Sanık hakkında "defter ve belge ibraz etmemek" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7/2. maddesi gözetilerek, 03.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 5904 sayılı Yasanın 23. maddesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/a-2. madde ve fıkrasında yapılan değişiklik öncesi ve sonrasındaki bütün hükümlerin olaya ayrı ayrı uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerektiği gözetilmemişse de; sonuç olarak verilen ceza sanığın lehine olduğundan ve aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı sebeplerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,2- Sanık hakkında "sahte fatura kullanmak" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.