Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4444 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17995 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat Sanık ... hakkında; her iki suçtan mahkumiyetI- Sanık ...'in resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelen Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının sanığa yüklenen suçun sabit olduğuna ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,II-Sanık ...'ın resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suçtan önce kasıtlı bir başka suçtan mahkumiyeti bulunması nedeniyle 5728 sayılı Yasayla değişik CMK’nun 231. maddesinin uygulanması olanağı bulunmayan sanık hakkında yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:Lehe yasanın tespiti amacıyla yapılan karşılaştırmada; suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK veya suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümlerine göre uygulama yapıldığında alt sınırdan ceza verileceği ve sonuç cezaların aynı olacağı, 5237 sayılı TCK’nun uygulanması durumunda aynı Yasanın 53. maddesinde yazılı hak yoksunluklarının da tatbikinin gerekeceği cihetle sanık aleyhine sonuç doğuracağı gözetilmeden ve kararın gerekçe kısmında sadece lehe olduğu belirtilerek doğrudan 5237 sayılı TCK hükümlerine göre uygulama yapılması,Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm kısmında yazılı '5237 sayılı TCK'nun 37 maddesi delaletiyle 204/1 maddesi' ibaresinin yerine '765 sayılı TCK'nun 64. maddesi delaletiyle 342/1. maddesi' yazılmak ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden çıkartılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III- Sanıkların dolandırıcılık suçundan kurulan sanık ... hakkında mahkumiyet ve sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. madde hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen "dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 25.05.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık ... hakkında mahkumiyet hükmüne karşı ...'ın, sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne karşı ise Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.