Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4228 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16506 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan: zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına, resmi belgede sahtecilik suçundan: düşme I- Katılan vekilinin, dolandırıcılık suçu ile ilgili hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, suçun işlendiği 04.06.2003 tarihinden iddianamenin düzenlendiği 09.09.2008 tarihine kadar gerçekleştiği gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, II- Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili hükme yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Dosyada mevcut soruşturma raporunda sanık adına suça konu sigortalılık belgelerinin sahte olarak tanzim edilmesinde müşterek hareket eden İstanbul Sepetçi ve Sapçılar Odası Başkanı ...ve genel sekreteri ... hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, bu kişiler hakkında dava açılıp açılmadığı tespit edilerek, açıldığının belirlenmesi halinde dava dosyasının celbi ile mümkün olduğu takdirde dosyaların birleştirilmesi, bu mümkün olmazsa dosyanın özetinin duruşma tutanağına aktarılması, davayı ilgilendiren delillerin onaylı suretlerinin denetime olanak sağlanması bakımından bu dosya içerisine alınıp, adı geçen kişilerin 507 sayılı Kanunun 112 ve daha sonra 21.06.2005 gün ve 25852 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5362 sayılı Kanunun 59. maddesi uyarınca memur sayılan kişilerden olup olmadıklarının belirlenmesi, memur sayılan kişilerden olmaları durumunda sanık ile iştirak iradesiyle hareket edip etmedikleri tespit edilerek, eyleminin sübutu halinde suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nun 339/1. maddesine (5237 sayılı TCK’nun 204/2. maddesi) uygun suçu oluşturacağı ve bu nedenle zamanaşımının da gerçekleşmediği gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.