MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak, sahte rapor düzenlemeye iştirakHÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında; a-765 sayılı TCK'nun 342/1, 80, 59 ve CMUK'nun 326. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası. b-765 sayılı TCK'nun 504/7. maddesi yoluyla 102/4, 104/2. maddesi uyarınca, nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan davanın düşmesi. 2-Sanık ... hakkında; a-765 sayılı TCK'nun 342/1, 80, 59 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası, verilen cezanın ertelenmesi. b-765 sayılı TCK'nun 504/7. maddesi yoluyla 102/4, 104/2. maddesi uyarınca, nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan davanın düşmesi. 3-Sanık ... hakkında; 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca, nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan davanın düşmesi. 4-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; 765 sayılı TCK'nun 339/1, 80, 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis cezası. 5-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında; 765 sayılı TCK'nun 339/1, 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası. 6-Sanıklar ...,..., 2 ..., ... ve ... hakkında; a-765 sayılı TCK'nun 339/1, 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası. b-765 sayılı TCK'nun 240. maddesi yoluyla 102/4,104/2. maddeleri uyarınca, görevi kötüye kullanma suçundan açılan davanın düşmesi. 7-Sanık ... hakkında; Sahte rapor düzenlemeye iştirak suçundan; beraat. Sanıklar ..., ..., ... ve ... ve ...Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 318. maddesi uyarınca oybirliğiyle reddine karar verilip katılan vekilinin temyiz dilekçesinin kapsamına göre temyiz itirazlarının sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında "görevi kötüye kullanmak" ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçlarından verilen düşme ve sanık ... hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede gereği görüşüldü;Gerekçede, sanık ... hakkında birleşen Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/42 esas sayılı dosyasındaki "nitelikli dolandırıcılık "suçundan açılan davanın, zamanaşımı nedeniyle "ortadan kaldırılmasına" karar verildiği belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında bir karar verilmediği görülmüşse de, mahallinde bu hususta bir karar verilmesi olanaklı görülmüştür.I- Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında düşme hükümlerine yönelik katılan vekili ile sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanıklar ... ve ... müdafii olan Av. ...'nun 30.12.2010 günlü süre tutum dilekçesinde sadece sanık ... yönünden kurulan hükmü temyiz ettiği, diğer sanık ... hakkında kurulan hükmü, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 310. maddesinde belirlenen bir haftalık yasal süresinden sonra 04.06.2012 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından sanık ...'a yönelik müdafiinin vaki temyiz isteminin, yine Dairemizin 2008/21144-2010/24 sayılı bozma ilamına konu mahkemenin 14.07.2008 gün ve 2006/410 esas, 2008/189 karar sayılı hükümle, sanık ... hakkında birleşen Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/259 esas sayılı dosyasındaki "resmi belgede sahtecilik" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlarından açılan kamu davalarının "reddine", sanıklar ..., ... ve ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık" suçundan açılan davaların düşürülmesine karar verildiği ve bu kararların temyiz edilmeksizin kesinleştiği, Dairemizin anılan bozma ilamında belirtilen kamu davalarıyla ilgili verilen hükümlerin temyiz incelemesine konu edilmediği, dolayısıyla 20.02.2012 tarihinde sanık ... hakkında birleşen Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/259 esas sayılı dosyasındaki "resmi belgede sahtecilik" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçları ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık" suçlarından açılan kamu davalarıyla ilgili yeniden verilen kararlar hukuken geçersiz olduğundan bu hükümlere yönelik katılan vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,II- Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin ve sanık ...'in temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesindeki cezasının miktarına göre tabi olduğu, aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 11.09.2001 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık ... müdafiinin ve sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,III- “Resmi belgede sahtecilik” suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet, sanık ... hakkında ise verilen beraat, “görevi kötüye kullanmak” suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında açılan kamu davalarının düşürülmesi hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ...'nın temyiz itirazlarına gelince;1- 5271 sayılı CMK'nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulması mümkün bulunmadığı cihetle; Genelkurmay Askeri Savcılığının 11.06.2001 ve 04.07.2002 tarihli iddianameleri ile sanık ... hakkında hastaları muayene etmeden reçeteler düzenlediği iddiasıyla görevi kötüye kullanmak ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından Genelkurmay Askeri Mahkemesine açılan kamu davaları nedeniyle yapılan yargılama sırasında mahkemece “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan görevsizlik kararı verildiği, sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan herhangi bir iddianame ve görevsizlik kararı bulunmadığı, dolaysıyla sahtecilik suçundan açılmış bir davanın mevcut olmadığı gözetilmeden dava konusu yapılmayan resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında beraat hükmü kurulması,2- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında sahtecilik ve görevi kötüye kullanmak suçundan açılan kamu davasında eylem bütün halinde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu halde ikiye bölünerek görevi kötüye kullanmak suçundan düşme, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,3- Kamu kurumlarında doktor olan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nın muayene etmedikleri hastalara gerçeğe aykırı reçete düzenlediklerinin iddia olunması, sanıkların, reçeteleri hastaları muayene ederek düzenlediklerini savunmaları, sanık ...'ın beş, ... ve ...'ın ikişer, diğer sanık doktorların ise birer reçeteden sorumlu tutulması, ... hariç diğer hastaların aşamalarda, muayene olduklarını ve suça konu reçetelerde yazılı ilaçları alıp kullandıklarını beyan etmeleri, tüm hastaların protokol defterlerinde kayıtlarının mevcut olması, reçetelerde yazılı tanı ve ilaçların hastaların daha önceki hastalık ve ilaç kullanımıyla uyumlu olması, toplam 18 adet reçetenin farklı kurumlardan 18 ay gibi uzun bir zaman aralığında yazılması, bir kısım hastaların daha önce alınmış heyet raporlarına istinaden reçetelerin tanzim edilmesi karşısında; sanıkların savunmalarının aksini gösterir eczane çalışanları ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerine dair kesin delillerin bulunmadığı ve beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve gerekçe ile hükümde çelişki olması nedeniyle usulen bozulan önceki beraat kararından sonra yeni bir delil elde edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, katılan vekili, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ve sanıklar ...,... , ..., ...'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.