Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4146 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20310 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkumiyet 1- Sanık hakkında ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Adli emanette kayıtlı suça konu sahte çekin dosyada delil olarak saklanması yerine, 765 sayılı TCK'nun 36. maddesi gereğince müsaderesi ile dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasındaki müsadereye ilişkin paragraftan ''765 sayılı TCK'nun 36. maddesi gereğince müsaderesi ile dosyada delil olarak saklanmasına'' ibaresinin çıkarılarak yerine "dosyada delil olarak saklanmasına'' ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık hakkında ''nitelikli dolandırıcılık'' suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ''nitelikli dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK'nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.