MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetYokluğunda verilen hükmün, Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca sanığa 26.07.2011 günü tebliğ edildiği, sanığın 03.06.2011 tarihinde hükmü öğrenmekle yasal sürede temyiz ettiği cihetle, tebliğnamedeki temyiz isteminin süresinde yapılmadığından reddi gerektiğine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;1)5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, sanığın üzerinde aynı tarihte ele geçen sahte sürücü belgesi ve nüfus cüzdanının farklı zamanda düzenlendiklerine ilişkin bir delil bulunmadığı cihetle, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, TCK'nun 43. maddesi ile sanığın cezasından artırım yapılması,2)5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılarak sonuç cezanın 2 yıl 2 ay hapis cezası olarak belirlenmesi, "53. maddenin tatbikine" ilişkin kısmın çıkartılarak yerine "sanığın, TCK'nun 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.