Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4129 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20701 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılıkHÜKÜM : BeraatSuçtan zarar gören ve duruşmaları takip eden şikayetçinin 27.12.2006 tarihli duruşmada sanıklardan şikayetçi olduğunu bildirmesine rağmen mahkemece şikayetçiye yasal hakları hatırlatılmadan sanık ... hakkındaki birleşen dosyayla ilgili davaya katılma konusunda bir karar verilmemiş ise de;5271 sayılı CMK’nun kanun yollarına başvurma başlıklı 260/1. madde ve fıkrasındaki “hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli ve bu kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır” hükmü karşısında; şikayetçinin sanık ... hakkındaki temyiz istemi kabul edilerek yapılan incelemede;I-Şikayetçinin sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı mahkemece dosya içeriğine uygun olarak gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan, şikayetçinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,II-Katılanın sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik; sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklar ... ve ...'a yüklenen dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihinden, sanık ... hakkındaki sahtecilik suçu yönünden ise suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve sanık lehine olan 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarına göre tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 17.05.2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımları nedeniyle dolandırıcılık suçu bakımından 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2, memur olmayan kimsenin resmi belgede sahteciliği suçu yönünden ise, 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 06/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.