Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 397 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9205 - Esas Yıl 2015
Tebliğname No : 11 - 2014/171723MAHKEMESİ : Manisa(Kapatılan) 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/02/2014NUMARASI : 2013/459 (E) ve 2014/167 (K)SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde düzenlenen ve doktrinde "fikri sahtecilik" olarak adlandırılan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun oluşabilmesi için, kişinin açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. Beyanı alan memur bu beyanın doğruluğunu araştırıp tahkik etmek ve daha sonra edindiği kanaata göre resmi belgeyi düzenlemek durumunda ise, bir başka ifade ile resmi belge sadece kişinin (sanığın) beyanına göre değil de memur tarafından yapılacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise bu maddede tanımlanan suç oluşmayacaktır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında, somut olaya gelince, olay tarihinden birkaç gün önce S. A..’nun idaresindeki araç ile Manisa ili Spil Dağı mevkiinde kaza yapmış olmasına rağmen, kasko bedelinden yararlanmak amacıyla sanık F.. Y..’ın azmettirmesiyle aracı suç tarihinde Manisa ili Sarma Köyüne götürüp ağaca çarpmış süsü vererek jandarma görevlilerine haber verdikleri ancak görevlilerce kazanın olay mahallinde yapılmamış olduğunun anlaşılarak kaza tespit tutanağının düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.